Check-up Nedir? Neden Gereklidir?
Check-up kontrol ve önleme amaçlı yapılan tetkikler paketidir.
Bazı hastalıkların, öncelikle de kronik hastalıkların çoğunun, belirtisiz ya da günlük yorgunluk ve sıkıntılara bağlı olduğu düşünülen hafif semptomlarla seyrettiği bir dönem vardır. Özellikle bazı karaciğer hastalıkları, böbrek fonksiyonu bozuklukları, metabolik rahatsızlıklar ve romatizmal hastalıklar uzun süre belirti vermeden sinsice varlıklarını sürdürebilirler.
Belirgin bir şikayet yaratmasa da insanlarda gizliden gizliye oluşmaya başlayan rahatsızlıkları henüz erken aşamadayken saptamak amacı ile yapılan muayene ve tetkikler check-up’ın ana fikridir.
Modern tıpta amaç, hastalık ortaya çıkmadan önce gerekli önlemleri alarak kişinin sağlıklı kalmasını sağlamaktır. Çünkü bir kez organ rezervleri tükenip hastalık ortaya çıkınca hem tedavisi çok pahalı olmakta, hem de kalıcı olabilecek hasar oluşmuş olduğundan sağlık artık bozulmuş olmaktadır. İşte bu nedenle, hiçbir şikayeti bulunmasa da her kişi belirli periyotlarla sağlık kontrolünden geçmelidir.
Check-up kişinin cinsiyetine, yaşına, risk faktörlerine ve sahip olduğu genetik mirasına bağlı olarak kişiye sağlığı hakkında tüm organ sistemleriyle ilgili yeterli bilgi verebilecek kapsamda olmalıdır.
Genç bireylerde koruyucu hekimliğe yönelik dar kapsamlı check-up programları yeterli olurken, 40 yaş üzeri kadın ve erkek bireylerde kalp damar hastalıkları başta olmak üzere, kanser ve menopozla ilgili rahatsızlıklar üzerine odaklanarak EKG, Efor testi ve EKO (Ekokardiyografi) ile kardiyak fonksiyon, renkli Doppler ve ultrasonografi ile karın içi organlar, tiroid bezi ile jinekolojik sistem ve mamografi ile meme hastalıkları detaylı olarak değerlendirilebilir.
Günümüzde görülen hastalıkların büyük çoğunluğunu kalıtsal hastalıklar ya da sonradan oluşan belli başlı birkaç hastalık veya organ/sistem bozukluğu oluşturur. Bu hastalıkları obezite (şişmanlık), kalp-damar sistemi hastalıkları, diyabet, lipid metabolizması ( kan yağları ) bozuklukları, ve kanser türleri olarak ana başlıklara ayırabiliriz. Irsiyetin bir risk faktörü olarak kabul edildiği hastalıklar ( diyabet, kalp krizi, tiroid bezi hastalıkları, meme kanseri v.s. ) birinci dereceden yakınlarımızda mevcutsa, düzenli aralıklarla check-up yaptırtarak sağlığımızı korumalıyız.
Halk sağlığı açısından bakıldığında check-up’la hastalık ve organ sistemi bozukluklarını önceden saptamakla çok önemli 4 amaca hizmet etmiş oluruz:
1. Bireylerde bulunan kalıtsal risk faktörlerini önceden tespit edilerek, hastalık daha ortaya çıkmadan hastanın bazı alışkanlıklarını değiştirerek hastalığın ortaya çıkmasını engellemek veya hastalığı en erken evrede tanıyarak bireyi en konforlu ve olabilecek en sağlıklı şekilde yaşatabilmek.
2. Bireylerdeki bozuklukları daha kişi “hasta” olmadan saptayarak hastalığı başlangıç evresinde tedavi etmek.
3. Kişinin hayat süresini ve kalitesini artırıcı önlemleri alarak mutluluğunu artırmak.
4. Kronik hastalıklar için harcanacak parayı çok daha düşük seviyelere indirgeyebilmek. Amerika’da yapılan çalışmalara göre check up için harcanan her bir dolar ilerisi için 6 dolar tasarruf ettirmektedir.