Çocuklarda Yaz İshalleri
Yaz aylarının başlaması ile birlikte başta akut ishaller olmak üzere bulaşıcı hastalıklarda ve enfeksiyonlarda artış görülmektedir. Çocuklar bu durumdan daha çok etkilenmektedir. Çocuklarda sık görülen ishal, ciddiye alınmadığı ve zamanında önlem alınmadığı taktirde ölümle sonuçlanabilen tehlikeli durumlara neden olabilmektedir. Tüm dünyada yaygın olarak görülen enfeksiyon hastalıklarının başında akut ishaller gelmektedir. Akut ishal çoğunlukla 0-5 yaş grubundaki çocuklarda rastlanan ve en sık ilk 2 yaş içerisinde çocuk ölümlerine sebep olabilen bir hastalıktır. Ülkemizde 0-5 yaş grubunda en sık görülen enfeksiyon hastalıkları, üst solunum yolu enfeksiyonlarının yanı sıra akut ishaller dediğimiz gastrointestinal enfeksiyonlardır.
İlkbahar ve yaz aylarında hava sıcaklığının ve bazen nem oranının da artmasıyla birlikte, besinlerin saklanma koşullarına bağlı olarak mikroorganizmaların ve onların ürettikleri toksinlerin miktarında artış görülmektedir. Ayrıca yaz aylarında insanların seyahat etme ve değişik yerlerde bulunma oranı da artmaktadır. Tatillerde çocukların temiz olmayan havuz ve deniz suyundan mikroplu su yutma riski artmaktadır. Sağlıklı besin ve hijyen koşullarına uymayan tüm yiyecek ve içeceklerden alınan virüs, bakteri, parazit veya bunların ürettikleri toksinlerin kusma ve ishale yol açabildiği unutulmamalıdır.
İshallerde sıvı kaybı çok tehlikeli, dikkat!!!
İshal, kısaca dışkı miktarının ve dışkılama sayısının artması, dışkı kıvamının yumuşamasıyla tarif edeceğimiz bir sindirim sistemi enfeksiyonudur. Bazı ishallerde sıvı kaybı çok hızlı olduğundan, sıvı kaybı zamanında giderilmezse, özellikle küçük bebekler ve çocuklar için hayati tehlike oluşturabilmektedir. Vücuttaki sıvı kaybı arttıkça, susuzluk hissine ek olarak cilt ve ağız kuruluğu, halsizlik, uykuya meyilli olma, dalgınlık, gözyaşında azalma, göz kürelerinde çökme, nabız hızında artış, el ve ayaklarda soğukluk, idrar miktarında ve idrar yapma sayısında azalma, idrar renginde koyulaşma, derin veya hızlı soluma, kan basıncında düşme, vücut ısısında artış ve en tehlikeli durum olan şok tablosu görülebilmektedir. Bazı ishaller yavaş seyirlidir ve sıvı kaybı yavaş meydana gelmektedir. Ancak bazı ishaller ise şiddetli ve hızlı seyirlidir ve sıvı kaybı saatler içinde bile oluşabilir. İshalle birlikte kusma ve ateş de varsa, dışkıda kan ve mukus tespit edildiyse , bu tür ishallerde sıvı kaybı hızlı ve şiddetli olacağından vakit kaybetmeden mutlaka doktora başvurulmalıdır. İshal sırasında vücudun kaybettiği sıvının telafisi çok önemlidir. Kaybedilen ciddi sıvı kayıpları yerine konmadığı taktirde ölümcül olabilen tehlikeli şok tablosu görülebilmektedir.
Anne sütü ishalden koruyor, bol bol emzirmeli!!!
Anne sütünün içinde bulunan bazı maddeler, çocuklarda bağışıklığı güçlendirici etkiye sahip olup ishale yol açabilecek enfeksiyonlardan korur ve aynı zamanda iyileştirici özelliği ile çocuğun çabuk iyileşmesini sağlar. Anne sütü alamayan bebeklerde, ishale yakalanma oranı artmakta ve daha fazla ölüm görülebilmektedir. İshal durumunda, anne sütüne mutlaka devam edilmeli ve bebek her zamankinden daha da sık emzirilmelidir. Kusma nedeniyle anneler emzirmeyi bırakabilmekte, ancak bu çok tehlikeli olabilmektedir. İshal ile birlikte kusma varsa hem alttan hem de üstten sıvı kaybı olacağı ve tablo hızlı ilerleyeceği için mutlaka hastaneye başvurulmalıdır. Anne sütü alamayan bebeklerde ise, normalde aldıkları süt ya da mamalara devam edilmelidir.
İshal ile birlikte kusma da varsa vakit kaybetmeden hastaneye başvurulmalı!!!
Kusma ve ishalle kaybedilen sıvı ve mineraller, oral replasman sıvıları, bağırsak florasını düzenleyen probiotik içeren tozlar kullanılarak giderilebilir. Ancak mutlaka doktorun tavsiyesi ve takibinde yapılmalıdır. İshal kesici ilaçlar kesinlikle kullanılmamalıdır. Bebek mamayla besleniyorsa mama suyu mutlaka kaynatılmalı, biberon ve emzikler uygun şekilde sterilize edilmelidir. Yiyecekler buzdolabında saklanmalıdır ve açıkta bekleyen yiyecekler kesinlikle tüketilmemelidir. Musluk suları ve kaynağı bilinmeyen sular tüketilmemeli, çiğ sebzelerle hazırlanmış salata ve meyvelerin tüketiminde dikkatli olunmalıdır. Sebzeler ve meyveler bol su ile iyice yıkanmalıdır. Güvenilmeyen yerlerde çiğ gıdalar tüketilmemelidir. Kabuğu soyulabilen gıdalar soyularak, soyulamayanlar ise iyice yıkanarak yenmelidir. Pastörize edilmemiş süt ve süt ürünleri tüketilmemelidir. Gıdaların uygun koşullarda saklandığından emin olunmalı, eller sık sık yıkanmalı, mümkünse ishalli bireylerle temastan ve aynı eşyaların kullanımından kaçınılmalıdır.
Ambalajsız açık şekilde servis edilen ürünler tüketilmemeli!!!
İshal durumunda bol temiz su, ayran, yoğurt, ayran çorbası ve benzeri sıvı tüketimi artırılmalıdır. İshal düzelene kadar az yağlı ve düşük posalı gıdalar alınmalı; bağırsakların daha fazla çalışmasına sebep olan yağ ve lif açısından zengin gıdalardan uzak durulmalıdır. Aburcubur gıdalar, yağlı şekerli gıdalar, katkı maddesi içeren ambalajlı gıdalar, çikolata, asitli içecekler ve kızartmalar, ishal düzelinceye kadar asla tüketilmemelidir. Meyve olarak muz, şeftali; katı yiyeceklerde ise az yağlı makarna ve pirinç pilavı, haşlanmış patates-patates püresi, haşlanmış veya ızgara yağsız et ve tavuk yenilebilir. Özellikle tatil yerlerindeki açık büfelerde uzun süre dışarıda bekleyen sütlü, kremalı, mayonezli, etli yiyeceklerden uzak durulmalıdır.
İshalde tedavinin en temel prensibi sıvı ve mineral kaybının yerine konmasıdır!!!