Kış Aylarında Çocuklarda Beslenme
Kış aylarının başlaması ile birlikte erişkinler gibi çocukların da yaşam tarzında değişiklikler olmaktadır. Okul veya kreşe giden çocuklar uzun süre evlerinden ayrı kalmakta, bir yandan kalabalık ortamlarda sık sık enfeksiyonlarla karşılaşırlarken, bir yandan da beslenme düzenleri aksayabilmektedir.
Oyun ve okul çocukluğu çağlarında edinilecek beslenme alışkanlıklarının ve fiziksel aktivitelerin, çocuğun o anki sağlığını etkilediği kadar sonraki hayatında karşılaşabileceği kronik hastalıklara karşı korunmasında da çok önemli rolü olduğu bilinmektedir. Bu nedenle ebeveynlerin, evde olduğu kadar, dışarıdayken de çocuklarının ne yediğini denetlemesi ve aynı zamanda onlara iyi birer örnek olarak da, doğru ve dengeli beslenme alışkanlıklarını kazandırmaları gerekmektedir.
Sağlıklı beslenmede amaç; her çocuğun ihtiyaç duyduğu miktarda gıdayı, karbonhidrat, yağ, protein, vitamin ve mineral dengesi gözetilerek, çocuğun da seçim yapmasına izin verilerek beslenme olmalıdır.
Her çocuğun genetik özellikleri ve fizik aktivitesi farklı olduğundan beslenme miktarı da farklı olabilmektedir. Önemli olan kaliteli ve dengeli beslenmenin sağlanması ve çocuğun gelişiminin normal olmasıdır.
Çocukların 3 ana öğünü almalarına özen gösterilmeli ve yemek saatleri belli olmalıdır.
Büyüklerden farklı olarak çocuklar yemek aralarında da atıştırma eğilimindedirler. Çocuklara ders aralarında veya arkadaşlarıyla birlikteyken atıştırabilecekleri sağlıklı besin maddeleri öğretilmeli, reklamlarda görünen yararsız, hatta zararlı olabilecek gıdalarla, sağlıklı besin maddelerini ayırt edebilmeleri sağlanmalı ve bu konuda iyi bir eğitim verilmelidir. Çocuğun spor veya başka şekilde artmış bir aktivitesi varsa burada kaybettiği enerjiyi dengelemek için arayacağı gıdalar (sütlaç, ayran, kefir, süt vb.) evde hazır olmalıdır.
Kahvaltı: ebeveynlerin çalışması, çocuğun okula gitmesi nedeniyle genellikle kahvaltı alışkanlığı ortadan kalkmakta ya da yetersiz atıştırmalar şeklinde olmaktadır. Ancak çocuğun okul başarısı ve sağlıklı gelişimi için kahvaltının rolü çok büyüktür. Kahvaltıda günlük kalorinin % 25’ i dengeli olarak verilmelidir. Süt, meyve, peynirli – yumurtalı sandviç veya tostlar, pekmez, bal iyi seçeneklerdir.
Öğle yemeği: Okulun çocuğa sunduğu yemekler gözden geçirilmelidir. Eğer evden beslenme götürülüyorsa, saklanma koşullarına dikkat edilerek, etli – yumurtalı sandviçler, sebze ve meyveler olmalıdır. Dışarıdan yiyecek alması gerektiğinde ise çocuğun sağlıklı yiyecekler alması konusunda eğitilmesi gereklidir.
Akşam yemeği: Çocuklar okuldan çıktıklarında genellikle aç olabilirler ve akşam yemeğini beklemek istemeyebilirler. Atıştırma saatleri de doğru gıdalardan oluşmalı ve bu durumda akşam yemeğinde daha az gıda almalarına izin verilmelidir.
Oyun ve okul çağı çocuklarının fiziksel aktiviteleri ve harcadıkları enerji çok artmaktadır. Bu nedenle kalorisi yüksek besin maddeleri sunulmalıdır.
Kemik ve diş sağlığı için kalsiyum, kansızlığın önlenmesi için demir, bağışıklık sistemini güçlendirmesi için çinko içeren gıdalar alınmasına dikkat edilmelidir.
Badem, ceviz, fındık gibi kuruyemişler kuru üzüm veya incirle birlikte verilebileceği gibi, muhallebi veya meyve salatasına karıştırılarak da verilebilir. Tahin pekmezi hem kalori açısından, hem de çinko ve demirden zengin olmasından dolayı iyi bir seçenek olabilir. Aktif hareketler nedeniyle terleyen ve su kaybeden çocuklara hazır meyve suları sunulmamalı, sıkma meyve suları, soğuk süt veya ayran içmeleri öğretilmelidir. Kola, yüksek fosfor içeriği nedeniyle, kemikler için zararlı olabilecek ve kaçınılması gereken bir içecektir. Bununla birlikte atıştırma ihtiyacı da varsa peynirli sandviç, köfteli ekmek, peynirle birlikte susamlı simit önerilebilir. Tatlı yemek istediğinde susamlı, cevizli, fındıklı ve süt kaynaklı tatlılar veya meyveler önerilmelidir.
Yağlar, başlıca enerji kaynağıdır, ayrıca uzun zincirli yağ asitlerinin beyin gelişimi için de önemli işlevleri vardır. Çocuklarda kalorinin yaklaşık % 30’u yağlardan karşılanmalıdır. Sağlıklı yağlar olarak sızma zeytinyağı ve organik tereyağı mümkünse tercih edilmelidir. Makarna ve pilav verilirken peynir, kıyma veya yoğurtla karıştırılmasına çalışılmalıdır. Sebze yemekleri etli veya kıymalı olmalıdır. Baklagillerin önemli bir protein kaynağı olduğu hatırlanmalıdır. Balık haftada bir-iki kez sofrada yerini almalıdır.
Sebze, meyve, süt ve su alımına özendirilmeli, hazır yiyecekler, katkı maddesi içeren yiyecekler, cipsler, şekerlemeler ve fast-food ile ilgili sakıncalar hakkında çocuklar bilgilendirilmelidir.
Besinlerin taze ve organik olmasına dikkat etmek gerekir. Kışın özellikle C vitamini açısından zengin narenciyeler, kivi, nar ve bol yeşillik tüketilmesi soğuk algınlığı vb. üst solunum yolu enfeksiyonlarından korunmak açısından çok faydalıdır.
Ebeveynlerin beslenme şekli, çocukların beslenme şekli ve isteği üzerinde çok etkilidir. Bu konu özellikle gözden kaçırılmamalıdır.