Üroloji

Üroloji

Ürolojik hastalıklarda her yaş grubuna özel tedavi yöntemlerinin uygulandığı ve multidisipliner yaklaşımın benimsendiği İstanbul Cerrahi Hastanesi Üroloji Kliniği’nde; böbrek ve idrar yolu taş hastalıkları, prostat hastalıkları, ürolojik kanserler, idrar kaçırma sorunları gibi tüm hastalıkların tanı ve tedavisine alanında uzman hekimler tarafından çözüm bulunmaktadır.

Erkek Sağlığı Polikliniği

Poliklinikte, erkek sağlığına risk oluşturan prostat sağlığı, erken boşalma, erektil disfonksiyon, sertleşme sorunları, penis eğriliği ve protezi, erkek yaşlanma sağlığı gibi hastalıklarda gerekli duyulduğunda endokrin ve metabolik değerlendirmeler ile kardiyolojik tedavi yöntemleri, uzman hekimlerce multisidipliner yaklaşımla tedavi edilmektedir.

Taş Hastalıkları Polikliniği

Böbrek kanalları içerisinde oluşan mineral içerikli sert kitlelere, böbrek taşı adı verilmektedir. Toplumda oldukça sık görülen böbrek taşlarının oluşum mekanizması bilinmemektedir. Ancak genetik yatkınlık taş oluşumunda önemli bir faktör oluşturmaktadır. Erkeklerde kadınlara oranla üç kat fazla görülen böbrek taşları tedavisi, İstanbul Cerrahi Hastanesi Üroloji Kliniği’nde kapalı endoskopik ameliyatlar ile gerçekleştirilmektedir.

Kapalı Üreter Tanı Tedavisi – Üreterolitotripsi (URS) 

URS, böbrek ile mesane arasındaki idrar kanalı taşları için uygulanan tedavi yöntemi olarak bilinmektedir. Ameliyathane ortamında genel ya da spinal anestezi ile yapılan ameliyatlarda, herhangi bir kesi olmaksızın “Üreterorenoskop” adı verilen aletlerle önce mesaneye, oradan da üretere girilerek taş vücuttan alınmaktadır. Hasta, operasyon ardından bir gün içerisinde normal yaşantısına geri dönebilmektedir.

Endoskopik Böbrek Tanı Tedavisi – Perkütan Nefrolitotomi (PCNL)

PCNL, genellikle 2 cm ve üzeri böbrek taşlarının tedavisinde uygulanmaktadır. Böbrek hizasına bir cm boyutundaki kesiden, özel bir takım aletler yardımıyla ciltten böbreğe bir boru parçası yerleştirilmektedir. Optik cihaz yardımıyla böbrek içindeki taş video sistemi ile monitörde görülmektedir. Lazer yardımı ile taş kırılmakta ve forsepsler yardımıyla vücut dışına alınmaktadır. Açık böbrek ameliyatlarına göre iyileşme süreci oldukça hızlı olan bu yöntemde, hasta iki gün gibi kısa bir sürede günlük aktivitelerini gerçekleştirebilmektedir.

Flexible Üreterorenoskopik Litotripsi

Normal üreterorenoskopla ulaşılamayan taşlar için kullanılan bir tedavi şeklidir. Genel anestezi ile ameliyathane şartlarında gerçekleştirilen bu tedavi yönteminde, herhangi bir yer kesilmeden veya delinmeden özel kıvrılabilir aletlerle önce mesaneye oradan böbreğe girilerek taş alınmaktadır. Operasyon sonrası hasta bir gün içinde taburcu olup gündelik yaşantısına dönebilmektedir.

İdrar Kaçırma Polikliniği

Kadın ve erkeklerde idrar kaçırma günübirlik cerrahi yöntemlerle tedavi edilmektedir. İdrar kaçırma bozukluklarının teşhisi için idrar akım hızı ölçümü, ürodinamik değerlendirme, postmiksiyonel rezidü ölçümü işlemleri yapılmaktadır. Hastalara medikal ve davranış tedavisi yanında, botox tedavisi, enjeksiyon materyalinin mesane boynuna uygulanması gibi cerrahi işlemler de uygulanabilmektedir. Klinikte idrar kaçırma cerrahi tedavisinde TOT, TVT, pubovaginal sling, sistosel, rektosel onarımı ve yapay sfinter takılması operasyonları gerçekleştirilebilmektedir.

Erkek Üreme Sağlığı Polikliniği (İnfertilite, Kısırlık)

Erkek üreme organlarına ait anatomik ve fonksiyonel değerlendirmeler; ultrasonografi, hormon analizleri ile yapılmaktadır. Klinikte, gerekli görülen hastalarda kromozomal ve genetik değerlendirmeler gerçekleştirilmektedir. Cerrahi olarak mikroskobik varikoselektomi, TUR-ED, epididimovazostomi, vazektomi gibi tüm infertilite operasyonları uygulanmaktadır.

Prostat Hastalıkları 

Erkeklerde en sık görülen hastalıkların başında prostat hastalıkları gelmektedir. Prostat büyümesi genellikle “iyi huylu bir tümör” olarak büyüme şeklinde görülmektedir. Hastalarda idrar yaparken zorlanma, sık sık idrara çıkma gibi belirtiler görülmektedir. Özellikle ailesinde prostat hastalığı olan erkeklerin 50 yaşından sonra düzenli PSA testi yaptırması önerilmektedir. Tanı konulduktan sonra tedaviye hastalığın derecesine göre karar verilmektedir. Hastalar genellikle ilaçla takip edilmektedir. Cerrahi müdahale gerektiğinde ise İstanbul Cerrahi Hastanesi Üroloji Hekimleri tarafından “TUR-P yöntemi” ile ameliyatlar yapılmaktadır.

Ürolojik Kanserler

Böbrek, prostat ve mesane kanserlerinin görülmesinde ailevi yatkınlık önemli bir yer tutmaktadır. Ailesinde bu kanser türlerinden geçmişi olan kişilerin düzenli olarak kontrollerini yaptırması önerilmektedir. Teşhis konduktan sonra kanserin cinsine göre İstanbul Cerrahi Hastanesi Üroloji Kliniği’nde laporoskopik ya da açık ameliyatlarla tedavi uygulamaktadır.

Variskosel (Damar Genişlemesi)

Varikosel, erkekteki testislerden kalbe dönen toplar damarlarda oluşan bir çeşit damar genişlemesi olarak tanımlanmaktadır. Kısırlık sorunu görülen erkeklerin yüzde 25-30 ‘unda varikosel görülmektedir. Fiziksel muayene ile tanı konulan varikosel, cerrahi yollarla tedavi edilmektedir. Klinikte, gözle ya da mikroskop eşliğinde kasık bölgesinden yapılan operasyonla testisten gelen toplar damarlar bağlanarak hastanın tedavisi sağlanmaktadır.

Çocuk Ürolojisi

Yenidoğan döneminden erişkinliğe kadar geçen süre boyunca ( 0-17 yaş arası) solunum, sindirim ve boşaltım sistemini tedavi eden Klinikte, çocuğun gelişimi, fizyolojisi ve psikolojisi alanında uzman hekimler tarafından önemsenmektedir.

Modern tedavi yöntemlerinin benimsendiği Klinikte,

  • Yenidoğan Cerrahi Hastalıkları,
  • Boşaltım Sistemi ve Üreme Organlarına Ait Cerrahi Hastalıkları,
  • Sindirim Sistemi Cerrahi Hastalıkları,- Solunum Sistemi Cerrahi Hastalıkları multidisipliner yaklaşımla tedavi edilmektedir.

Sünnet

Doğumdan itibaren her yaşa yapılabilen sünnet, İstanbul Cerrahi Hastanesi Üroloji Kliniği’nde ameliyathane şartlarında, cerrahi prensiplere uyularak uzman cerrahlar tarafından yapılmaktadır.

Laparoskopik ve Robot yardımlı prostat kanseri ameliyatı

Prostat kanseri bazı hastalarda sadece prostata yerleşir. Bu hastalar tedavi edilebilir tam şifa sağlanabilir. Bazı hastalarımızda ise maalesef hastalık vücuda yayılmış olabilir, tam şifa sağlanamaz. Prostat kanseri kemoterapiye dirençli fakat radyoterapiye duyarlıdır. Prostata sınırlı kalmış kanserde bu yüzden en iyi seçenek ameliyatla bütün prostatın çıkarılmasıdır. Daha sonra idrar kanalı ve idrar torbası (mesane) birbirine bağlanır.

Günümüzde uygulanan çeşitli ameliyat yöntemleri vardır. Bunlar açık, kapalı laparoskopik ve Robot yardımlı laparoskopik yöntemlerdir. Dünya genelinde Robot yardımlı ya da yardımsız laparoskopik ameliyat tercih edilmektedir. Burada prostat tümüyle çıkartılır ve prostat çıktıktan sonra meydana gelen açıklık idrar torbası ile idrar kanalının dikilmesi ile kapatılır, idrarın rahatlıkla akabileceği yeni kanal oluşturulur.

Kısaca yapılan işlemi özetlersek;

Karına 1 cm çaplı 4 adet tokar adı verilen kısa boru tatbik edilmekte birisinden kamera diğer 3 trokardan ise, cerrahın ameliyat yapmasını sağlayan robotik cerrahi enstrüman ya da laparoskopik enstrüman kullanılmaktadır. Bu dört ince alet hastanın karnının içine yerleştirilerek ameliyata başlanır. Prostat, sperm torbaları ile birlikte dışarıya alındıktan ve yayılma riski olan lenf nodu alındıktan sonra, idrar kanalı ve idrar torbası birbirine bağlanır. Kalıcı sonda tatbik edilir, iyileşme durumuna bağlı olarak genellikle 5 gün sonra sonda alınır.

“Prostat kanseri tedavi başarısı ve önemi artan bir hastalıktır. Prostat kanseri, tüm Dünya’da en sık teşhis konulan 5. kanser türüdür. ”

Prostat Kanserinin Sebebi

Prostat kanserinin sebebi bilinmemektedir, ama yaşınız ne kadar ilerlerse prostat kanserine yakalanma riskiniz de o kadar artar. Yakın ailenizden prostat kanserine yakalanan erkek sayısı fazla ise, sizin de hastalığa yakalanma riskiniz yüksektir. Bulaşıcı değildir, insandan insana geçmez. Prostat kanseri gelişme riskini artıran faktörlerden en önemlisi yaştır. Prostat kanserinin en önemli risk faktörüdür. 45 yaş altında nadir görülür. Yaşlandıkça risk artar.

Aile öyküsü de prostat kanseri gelişme riskinde etkilidir. Erkek kardeşinde prostat kanseri olanlarda risk artar. Irkın prostat kanserinde önemli olduğu bilinmektedir. Afrikalı Amerikalılarda beyazlardan daha yaygındır. Daha önceki biyopsilerinde yüksek dereceli prostatik intraepitelyal neoplazisi olan hücreleri olanlarda prostat kanser riski artmıştır. Bu hücreler mikroskop altında anormal olarak görülürler. Hayvansal yağdan zengin ve et içeren gıdalarla beslenmenin bazı çalışmalarda prostat kanser riskini artırdığı gösterilmiştir.

MR Füzyon Prostat Biyopsisi Nedir?

Şüpheli tümör odaklarının doğru ve kesin tanısı için MR görüntüleme ile hedef bölgeye yönelik yapılan biyopsi uygulamasıdır. Prostatta kanser şüphesi olan odaklara özel bir iğne yardımıyla biyopsi yapılabilmekedir. Doğru teşhis ve tekrarlayan biyopsileri önlemek amacıyla geliştirilmiştir.

Prostat biyopsisi neden yapılır?

  • Prostat kanserinin kesin olarak teşhis edilebilmesi için bilinen tek yöntemdir.
  • Tümör riski taşıyan alanlardan minimal sapma ve hatayla örnekleme yapılır.
  • Altın standart tanıdır.
  • Biyopsi tekrarına duyulan gereksinimi azaltır.
  • Kısa süren bir işlemdir.
  • Ağrı kesici verildiği için ağrısız bir işlemdir.
  • Patoloji sonucu birkaç gün içerisinde çıkar.
  • İşlem sonrası hastanın hastanede yatmasına gerek yoktur.

Çoğu kanser türünde olduğu gibi prostat kanserinde de erken tanı hayat kurtarıcıdır. Özel iğneler yardımıyla prostattan ortalama 12 örnek alınır ve alınan örnekler analiz edilebilmeleri için patoloji uzmanlarına gönderilir. Alınan örnek sayısı MR da belirlenen şüpheli lezyon ve prostat hacmine bağlı olarak değişir.

Prostat biyopsisinin amacı alınan doku örneklerinin kanser açısından değerlendirilebilmesidir. İşlem öncesinde yapılan rektal muayene, MR, PSA, PCA3, PSA PHI, SelectMDx testler rektal biyopsisinin yerini tutmaz sadece biyopsi işleminin yapılıp yapılmaması gerektiğini belirler.

MR Füzyon Prostat Biyopsisi Nasıl Yapılır?

En doğru biyopsi sonucu elde edebilmek için Ultrason görüntüsü ile MR görüntüsü özel yazılımlar yardımıyla birleştirilir ve tek bir görüntü elde edilir. Bu sayede noktasal anlamda biyopsiyi gerçekleştirme imkanı sağlanır.

Prostat biyopsisi narkoz almadan gerçekleştirilebilir.

Sizi rahatlatması için işlemin sedasyon eşliğinde (mide endoskopisinde uygulandığı şekilde) yapılmasını önermekteyiz.

Hastadan alınan MR/PET/PET-CT görüntüleri cihaza yüklenir. Alınan 3D görüntüler üzerinde şüpheli alanlar/ lezyonlar işaretlenir.

 

Elastik Füzyon teknolojisi, ultrason görüntüsü ile MR görüntüsünü sadece üst üste oturtarak birleştirmekle kalmaz, hastanın hareket etme ihtimalinde prostatın şekil değiştirmesini algılayarak aktif füzyon yapmaya devam eder. Bu sayede istenilen alandan örnek alınmadan önce planlama yapmaya olanak sağlar. Planlama ile birlikte daha az iğne girişi ile enfeksiyon risklerini minimuma indirger

 

Patalojiden gelen sonuçlar cihaz üzerinde ilgili hastaya kayıt edilir. Yapılmış olan füzyon biyopsi bir sonraki biyopsi için referans alınabilir. Ya da hasta için tedavi planlanıyor ise, tedavi planlaması yapılabilir.

 

Organ-Based Tracking Fusion® (organ takip) elastik füzyon teknolojisi ile uyumlu çalışan patentli bir KOELIS yeniliğidir. Probun hareketini izleyen diğer teknolojilerin aksine değişen prostatı izler ve hareketlerini otomatik olarak telafi eder. Bu nedenle prosedürün doğruluğunu en üst düzeye çıkarır. Kişiselleştirilmiş bu yöntem ile hastanın kontrollü olarak izlenmesini sağlar. Trinity® prostat füzyon biyopsi sistemi dünyada bu teknolojiyle donatılmış tek sistemdir.

 

 

 

 

Hastanemizde bulunan Koelis Trinity 3D Trus MR-Fusion Prostat Biyopsi Sistemi US/MR görüntüsünü elastik füzyon ve Organ-Based Tracking teknolojisinin takibiyle birleştirerek tek bir görüntü haline getirir. Kullanımı kolay platformuyla hekimlere prostat biyopsi uygulamasında hassas ve kaliteli bir kontrol imkanı tanıyarak her bir hasta için kişisel cevaplar sunar. 3D Prostat Paketi Promap-US, Promap-MR ve Promap-2L’yi içermektedir.

Doktorlar